Siyaset

Muhafazakârların milliyetçiliği

Bugün Türkiye’deki saflaşmayı ilerici-gerici kavramlarıyla belirleyemiyoruz. Bu kavramlar kuşkusuz, bütün insanlık tarihi için geçerlidir. Ancak ilerici adlandırması da gerici adlandırması da her tarihsel süreçte farklı içerikler taşır. Her sistemin, her toplumsal kuruluşun doğuş, yükseliş, iniş ve çöküş dönemleri vardır. 11. Yüzyılda ilerici olan bir sistem, 16. Yüzyılda tutucu olur, sonra gerici olur, derken yıkılır ve gider. Doğada da öyle değil mi? Buzağı dana olur, sonra tosun olur, gelişmesinin doruğunda öküz olur ve ömrünü doldurunca da hayata veda eder gider.

MUHAFAZAKÂRLIK İDEOLOJİ DEĞİL TARİHSEL KONUMLANMA
Muhafazakârlık bir ideoloji veya doktrin değil. Her tarihsel dönemde Muhafazakârlık farklı bir sınıfın tarihsel sürece ilişkin konumunu ifade eder. Fransa’da 18. Yüzyılın Muhafazakârları Kralcı idi. Bugün Kralcılık kalmadı. Ama Fransa’nın Muhafazakârları var. Fransız Milliyetçiliği, sömürgelerde emperyalizmin ideolojisiydi. Ancak bugün ABD emperyalizmine karşı konumlanan Fransız Milliyetçiliği dünya saflaşmasında ilerici bir konumdadır.

DEVRİMCİ VE GERİCİ MİLLİYETÇİLİK
Emperyalizm çağında Milliyetçilik, dünya ölçeğinde ikiye bölündü. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin Milliyetçiliğine Gerici Milliyetçilik, emperyalizme karşı mücadele eden Milliyetçiliğe de Devrimci Milliyetçilik dendi. Fransız Devriminin Milliyetçiliği devrimci, Fransız emperyalizminin Milliyetçiliği gerici idi.

TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂRLIĞIN VE MİLLİYETÇİLİĞİN YAKIN TARİHÇESİ

  1. yüzyıldan başlayacak olursak, Abdülmecit, Abdülaziz ve II. Abdülhamit’in temsil ettiği Tanzimat dönemi padişahları, varolan toplumsal ilişkileri, Batı kapitalizminin dayattığı sisteme göre düzenlemekteydiler. Dolayısıyla o dönemin Batı kapitalizminin temsil ettiği gericilikle birleşmişlerdi. Onlara karşı hürriyet ve istiklâl için mücadele eden Genç Osmanlılar ve devamında Genç Türkler ve İttihat Terakki örgütlenmesi ise, ilerici idi.

Türk Milliyetçiliği, 19. Yüzyılda devrimci idi. Savundukları program, 1930’lu yıllarda Atatürk tarafından Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimcilik diye Altı Okla formülleştirildi. Türk Milliyetçiliği Türk Devriminin ideolojisi oldu, devrime önderlik etti.

MİLLİYETÇİLİĞİN ÜLKÜCÜLÜKLE REDDİ
Atatürk’ten sonra, İkinci Dünya Savaşı’nı arkada bırakan yıllarda CHP, Altı Ok’u terk etti ve Türkiye’yi Küçük Amerika yapma iddiasına yöneldi. Milliyetçilik, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Türkiye’deki Nazi hayranlarının, dolayısıyla Dünya gericiliğiyle birleşenlerin bayrağı oldu. Aynı Milliyetçiler, Hitler’in çizmesini giymesinden sonra, ABD emperyalizminin muhafızlığına soyundular ve Milliyetçi adı yerine Ülkücülüğü seçtiler. Devrimci olan Milliyetçiliği bırakmaları çok anlamlıdır.

MUHAFAZAKÂR MİLLİYETÇİLİK
Ülkücülüğün İslamcılıkla bütünleştiği dönemde, onlara siyasal ve akademik çevrelerde Muhafazakâr Milliyetçi adı da verildi. Bu adlandırma çok yanlış da değildi. Çünkü İttihat Terakki’nin ve Atatürk’ün Devrimci Milliyetçiliğini terk etmişlerdi ve muhafazakâr bir konuma geçmişlerdi. Bu arada Batı sistemi içinde olan Adalet Partisi ve mirasçıları da Muhafazakâr Milliyetçi olarak anıldılar. Erbakan çizgisindeki akım ise, İslamcı Muhafazakâr olarak görülüyordu. Ne var ki duruşları aynı zamanda Milliyetçi başlık altında görülebilirdi.

2014 sonrasında AK Parti’nin temsil ettiği Muhafazakârlar ile ABD emperyalizminin arasının açıldığını görüyoruz. Bugün Tayyip Erdoğan, her mitinginde kitlelere “Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak” sloganlarını seslendiriyor. AK Parti’nin Milliyetçi Hareket Partisi ile buluşmaları da sorunsuz olmuştur. Çünkü 1960’lı yıllarda ABD’nin Türkiye’deki muhafızlığına soyunan Ülkücülük, ABD ile PKK arasındaki ilişkiyi gördükten sonra tekrar milliyetçi konuma döndü.

GÜNÜMÜZÜN MUHAFAZAKÂRLARI
Muhafazakârlık, bulunduğumuz emperyalizm döneminde, Türkiye’de emperyalizm işbirlikçiliği ile bütünleşmişti. Ama bakıyoruz Türk Ordusu’nun ABD emperyalizminin denetim alanlarına giren Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarını AKP Parti iktidarı yürütüyor. ABD Gladyosu, buna yanıt olarak AKP İktidarını 15-16 Temmuz 2016 Darbesiyle devirmeye kalkıştı. Muhafazakâr diye bilinen kitleler, 15 Temmuz gecesi ABD emperyalizmine karşı milyonlar halinde ayağa kalktılar. Bugün de ABD emperyalizmine ve İsrail’e karşı savaşan Filistin’i destekleyenler içinde, Vatan Partisi gibi kararlı emperyalizm karşıtları yanında yine onlar var. Çok ilginçtir Türkiye’de Rusya ve Çin dostluğu Muhafazakâr Milliyetçi diye anılan kesimde gelişiyor. Sosyal Demokrat ve Laikçi diyeceğimiz akım ise, ABD yanlısıdır, Rusya, Çin ve Filistin karşıtıdır.

SAFLARI EMPERYALİZME KARŞI MEVZİLENME BELİRLİYOR
Konuya geçmişten kalan adlandırmalar açısından değil, emperyalizme karşı mevzilenme açısından bakarsak, her şey yerli yerine oturmaktadır. Muhafazakâr Milliyetçi diye anılan kesim, adlarında Muhafazakârlık olmakla birlikte, çoğunlukla emperyalizme karşı mevzilenmektedir, dolayısıyla ilerici konumdalar.

Kendilerine geçmişten kalan bir hatıra olarak “ilerici” diyenlerin bir kesimi ise, Atlantik bağlantılı konumlara yuvarlandılar. Bunların ilericiliği, rakı ve beyaz leblebi simgeleriyle sınırlıdır ve mekânları ise daha çok sahil meyhaneleridir. Üretimden ve üreten sınıflardan kopmuşlardır.

Yakın tarihteki adlandırmalara bağlı kaldığımız zaman, Türkiye’deki saflaşmayı ilerici-gerici, devrimci-muhafazakâr kavramlarıyla açıklayamıyoruz. Ancak emperyalizme karşı duruşu ifade eden kavramlaştırmalar veya millî-gayri millî adlandırması herkesi ait olduğu yerde tanımlıyor.

Evet Türkiye’nin son iki yüzyılına bakarsak, Milliyetçilik Muhafazakâr değil, devrimcidir. Ancak bugün kendisine Muhafazakâr diyenlerin konumuna bakarsak, onların çoğunlukla emperyalizme karşı Millî duruşta olduğunu, Milliyetçi olduklarını görüyoruz.

Safları geçmişten kalan adlandırmalar değil, emperyalizme karşı mevzilenme belirliyor. Tarih o mevziden yazılıyor.

haber kaynağı:aydinlik

Related posts

ABD’de enflasyon yüksek geldi!- ABD’de Şubat ayında enflasyon yüzde 3.2 oranında

adminn

kars’ta il bazinda en yüksek puani alan öğretmenler mülakatta elendi… inan akgün alp: “ikinci mülakatta asprinin etken maddesini sordular. bakan tekin, aspirini 31 mart’ta biz sana yutturacağiz”

adminn

Eğitim-iş izmir’den tügva’nin öğrencilere umre vaadine tepki: laik eğitim, bilimsel eğitim iktidar tarafindan örseleniyor

adminn

kesk izmir şubeler platformu üyeleri zamlari protesto için bordrolarini yakti: “hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz”

adminn

Ukrayna’daki Putin karşıtı Rus milis gruplar Rusya’da saldırı düzenlediklerini açıkladı

adminn

Türkiye-AB ilişkilerini Genişleme Raporu sonrası neler bekliyor?

adminn

Berlin soykırıma destekle suçlanıyor

adminn

Sırbistan’da genel seçimi Cumhurbaşkanı Vucic’in partisi kazandı

adminn

CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’ın sözleri neden tartışma yarattı, tepkiler ne oldu?

adminn

Remzi çayir: “işçi emeklisiyle memur emeklisi arasindaki zam farkini kimse izah edemez. yani birisi lübnan’da birisi suriye’de birisi türkiye’de yaşiyor değil ki”

adminn

Uluslarası Ceza Mahkemesi’nin yakalama emri çıkardığı Rus komutanlar kim ve bu karar ne anlama geliyor?

adminn

davutoğlu, hasan bitmez’in tedavi gördüğü hastanede: “organlar fonksiyonlarini ifa ediyorlar. bu güzel bir işaret ancak kalple ilgili sorun devam ediyor”

adminn