Siyaset

kader sevinç: “türkiye’nin aldiği 6 milyar euroluk yardim paketinin büyük bir kisminin kredi olarak verilecek olmasi, ekonominin zayif durumunu daha da kötüleştirebilir”

CHP Avrupa Birliği (AB) Temsilciliği Başkanı ve Avrupa Sosyalistler Partisi (PES) yönetim kurulu üyesi Kader Sevinç, dün Brüksel’de düzenlenen ve Türkiye ile Suriye için 7 milyar Euro’nun taahhüt edildiği Donörler Konferansı’na ilişkin; “Türkiye’nin aldığı 6 milyar euroluk yardım paketinin büyük bir kısmının kredi olarak verilecek olması, Türkiye ekonomisinin zayıf durumunu daha da kötüleştirebilir. Etkili ve yerinde denetim ile deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması sağlanabilir. Açıklığa kavuşması gereken borçlanma koşulları da burada belirleyici bir faktör” açıklamasını yaptı.CHP Avrupa Birliği (AB) Temsilciliği Başkanı ve Avrupa Sosyalistler Partisi (PES) yönetim kurulu üyesi Kader Sevinç, dün Brüksel’de Türkiye ve Suriye’deki depremzedeler için düzenlenen Uluslararası Donörler Konferansı’na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Konferans kapsamında Türkiye için 6,50 milyar euro ve Suriye için 950 milyon euro olmak üzere toplam 7 milyar Euro tutarında hibe ve kredi taahhüdünde bulunulmuştu.

Sevinç’in bugün yaptığı açıklama şöyle:

“6 MİLYAR 50 MİLYON EURONUN 4,3 MİLYAR EUROSU KREDİ OLARAK, 1,75 MİLYAR EURO HİBE OLARAK VERİLECEK”“Avrupa Komisyonu ve İsveç dönem başkanlığının düzenlediği uluslararası bağışçılar konferansına, AB ve üye ülkeleri, BM Kalkınma Programı ve diğer BM örgütleri, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa Yeniden İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi önemli finans ve yatırım kuruluşları ve birçok ülke katıldı. Konferansta Türkiye ve Suriye için deprem sonrası toparlanma ve yeniden inşa süreçleri ile ilgili öncül değerlendirmeler, ilkeler ve öncelikler ele alındı ve kurumlar ile ülkeler bağışlarını açıkladılar.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson tarafından açılan konferansa, Cumhurbaşkanı Erdoğan video mesajla katıldı. Konferansın kapanışında Leyen, iki ülke için toplanan paranın 7 milyar euro olduğunu açıkladı. Bu paradan 6 milyar 50 milyonu Türkiye’ye, 950 milyonu ise Suriye’ye aktarılacak.

Türkiye’ye aktarılacak olan 6 milyar 50 milyon Euronun 4,3 milyar eurosu uygun kredi olarak uluslararası finansal kuruluşlar ve yatırım bankaları tarafından sağlanacakken, 1,75 milyar euro hibe olarak verilecek. Bu bağışlar kapsamında Dünya Bankası 1,78 milyar euro, EBRD 1.5 milyar Euro, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası ise 500 milyon euro ile en çok yardım ilan eden kuruluşlar oldular.

Avrupa Komisyonu’nun 1 milyar Euro verdiği konferansta, AB ve üye ülkeleri toplam 3,3 milyar Euro bağışta bulundular. Almanya, önceki yardımlarıyla birlikte toplamda 240 milyon euro bağışta bulunurken, Hollanda, İsveç ve Fransa gibi önde gelen ülkeler de ortalama 50 milyon euro civarında yardım açıkladılar.

AB yetkilileri, bu konferansta açıklanan bağışların ötesinde deprem sonrası yaraların sarılması sürecinde yardımların devam edeceğini, üyelik öncesi fonlar (IPA) ve Suriyeli mültecilere yönelik yapılan mali yardımların da yeniden düzenleneceğini ve yeniden inşa sürecinde kullanılabileceğini kaydettiler.

“YENİ HÜKÜMET, ŞARTLARI GİDEN HÜKÜMET TARAFINDAN MÜZAKERE EDİLMİŞ BİR BORÇLANMAYI ÖNÜNDE BULACAK”

Bu yardım paketinin büyük bir kısmının kredi olarak verilecek olması Türkiye’nin seçimler öncesi ve muhtemelen iktidar değişikliği beklenirken böyle bir borçlanma içine sokulduğunu gösteriyor. Yeni hükümet, şartları giden hükümet tarafından müzakere edilmiş bir borçlanmayı önünde bulacak. Bu durum, Türkiye ekonomisinin zaten çok zayıf durumda olduğu bir dönemde, giderayak yapılan bu borçlanmanın etkilerinin ciddi bir şekilde incelenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Türkiye’deki ekonomik sorunlar, son yıllarda birçok faktörden kaynaklanıyor. Özellikle geniş ölçekli yolsuzluklar, demokrasiden otokrasiye geçiş, kurumların ortadan kaldırılması ve içlerinin boşaltılması, dünyaya güven vermeyen öngörülemez bir ülke yönetimi ve istikrar yoksunluğunun uluslararası yatırımı kaçırması, bununla beraber COVID-19 pandemisi nedeniyle ekonomik faaliyetlerin durması, bağlantılı olarak turizm sektöründe yaşanan kriz ve tüm bunların doğal sonucu olarak ortaya çıkan çok yüksek enflasyon gibi faktörler, Türkiye’nin ekonomisini zayıflatmış, çok kırılgan hale getirmiş durumda. Bu nedenle, Türkiye’nin aldığı bu borçlar, deprem bağlantılı olarak ekonomik sorunların bir süre üstesinden gelmesine yardımcı olabilir ancak uzun vadede borç ödemeleri Türkiye ekonomisini daha da zor durumda bırakabilir. Elbette bu hibe ve kredilerin gerçekten amacına uygun olarak kullanıldığının da denetimi çok önemli. AB ve uluslararası toplumun dayanışması ile ortaya çıkan işler topluma da iyi anlatılmalı, bir seçim yatırımına dönüşmemeli.

Bununla birlikte, AB ülkelerinin Türkiye ve Suriye’den yeni bir göç dalgasının gelmesinden duydukları korkunun bu yardım paketinde etkili olduğu düşünülüyor. Türkiye, uzun yıllardır milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Bu göçmen gruplarının büyük çoğunluğu için geçmişte Türkiye, Avrupa’ya geçiş noktası konumundaydı. AB ülkeleri Türkiye’nin mültecileri ülkede tutabilmesi ve AB’ye geçişlerini engelleyebilmesi karşılığında, iktidara maddi yardım sağlamaya devam ediyorlar. AB’nin mevcut iktidar ile imzalandığı bu göç anlaşmasının etik sorunları ve AB değerleri ile uyumsuz doğası, Türkiye’de ve AB içinde muhalifler tarafından sorgulanmayı sürdürüyor.

“YARDIM PAKETİNİN BÜYÜK BİR KISMININ KREDİ OLARAK VERİLECEK OLMASI, TÜRKİYE EKONOMİSİNİN ZAYIF DURUMUNU DAHA DA KÖTÜLEŞTİREBİLİR”

Sonuç olarak, Türkiye’nin aldığı 6 milyar Euroluk yardım paketinin büyük bir kısmının kredi olarak verilecek olması, Türkiye ekonomisinin zayıf durumunu daha da kötüleştirebilir. Etkili ve yerinde denetim ile deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması sağlanabilir. Açıklığa kavuşması gereken borçlanma koşulları da burada belirleyici bir faktör.”

Related posts

Macaristan, Ukrayna’ya 50 milyar dolarlık AB yardımını veto etti

adminn

İtalya’da 30 yıldır aranan mafya lideri Messina Denaro, ablasının gizli notu sayesinde yakalanmış

adminn

Erdoğan: 31 Mart seçimleri irtifa kaybına son verecek, İstanbul’un yeniden hak ettiği hizmetlerle buluşmasını sağlayacak

adminn

Hedep eş genel başkanlari hatimoğullari ve bakirhan’dan cumhuriyet’in 100. yilinda ortak açiklama: cumhuriyet’i demokratikleştirmek tarihsel görevimizdir

adminn

santa maria kilisesi’ndeki saldirida yaşamini yitiren tuncer cihan son yolculuğuna uğurlandi… imamoğlu: her bireyimize yapilmiş saldiri, hepimize yapilmiş saldiridir

adminn

Cumhurbaşkani recep tayyip erdoğan, 29 ekim cumhuriyet bayrami nedeniyle cumhurbaşkanliği’nda tebrikleri kabul etti

adminn

ABD’de enflasyon yüksek geldi!- ABD’de Şubat ayında enflasyon yüzde 3.2 oranında

adminn

Türkiye, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Ankara gezisinden ne bekliyor?

adminn

Adem Güney’den vatandaş odaklı hizmet sözü

adminn

izmir karabağlar’da günaltay semt merkezi hizmete açildi

adminn

Ali babacan: seçimden bu yana 4 kez faiz artti, sayin erdoğan susuyor

adminn

Sırbistan’da genel seçimi Cumhurbaşkanı Vucic’in partisi kazandı

adminn